Barselona Şehir Meclisi, “Birleşmiş Milletler kararlarına uyumu garanti eden kesin bir ateşkes sağlanana kadar” İsrail ile Gazze’de ilişkilerin sürdürülmeyeceği kararını aldı.
Barselona Belediyesi, Gazze’de kesin ateşkes ilan edilene kadar İsrail ile ilişkilerin askıya alınması teklifini kabul etti.
Genel kurulda oylanan metinde, “Filistin halkının temel haklarına saygı gösterilmesini ve çatışmaya ilişkin Birleşmiş Milletler kararlarına uyulmasını garanti eden kesin bir ateşkes sağlanana kadar” ilişkilerin sürdürülmeyeceği belirtiliyor.
Öneri, Katalan sosyalistleri ve bağımsızcılar ERC ve Barcelona en Comu tarafından desteklendi. Muhafazakar Halk Partisi ve aşırı sağ Vox partisi aleyhte oy kullandı.
Eski belediye başkanı Ada Colau’nun görev süresi boyunca İsrail ile ilişkiler askıya alınmıştı.
Barselona ile Eylül ayında görevdeki belediye başkanı Jaume Collboni tarafından yeniden kurulan Tel Aviv şehri arasındaki ilişkilerin bu son karardan etkilenmeyeceği belirtildi.
Eski belediye başkanı Colau şunları söyledi: “Bu bir savaş değil, soykırım. Başkan Pedro Sanchez’in de söylediği gibi bu kabul edilemez ve bunu sadece kınamakla kalmamalı, aynı zamanda harekete geçmeliyiz.”
Colau, Kent Konseyi’nde yaptığı konuşmada, “Barselona, İsrail hükümetiyle tüm ilişkilerini askıya aldı. İnsan hakları, taraf tutularak savunulur, görmezden gelinerek değil.” dedi.
İsrail’e kalıcı ateşkesi kabul etmesi çağrısında bulunan sosyalist Maria Eugenia Gay, insan haklarına “istisnasız saygı gösterilmesi gerektiğini ve bunun her türlü siyasi tartışmanın üstünde olduğunu” söyledi.
ERC yönetim kurulu üyesi Elisenda Alamany şunları söyledi: “Gazze Şeridi’ndeki nüfusun yarısı çocuklardan oluşuyor. Ölen kardeşlerinin hayaletlerini gördükleri için uyuyamayan kız ve erkek çocuklar var.”
“İspanya Filistin devletini tanıyabilir”
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Avrupa Birliği’ne Filistin devletini tanıma çağrısında bulundu ve Madrid yönetiminin bunu tek başına yapabileceğini söyledi.
Refah sınırının Mısır tarafında Belçika Başbakanı Alexander De Croo ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Sanchez, AB’nin birlikte hareket etmesinin daha iyi olacağını belirterek, şunları söyledi: “Ancak durum böyle olmasaydı… İspanya kendi kararlarını verecektir.”
AB’nin dönem başkanlığını yürüten İspanya başbakanı şunları söyledi: “İsrail’in kendini savunma hakkını yineliyorum, ancak bunu uluslararası insani hukukun dayattığı parametreler ve sınırlar dahilinde yapması gerekiyor. Binlerce sivilin de aralarında bulunduğu sivillerin ayrım gözetmeksizin öldürülmesi. Kızlar ve erkekler, bu kesinlikle kabul edilemez.” dedi.
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Filistin devletinin tanınması konusunda yorum yapmadı; Ancak kendisi, “Askeri bir operasyon uluslararası insani hukuka saygı göstermeli. Sivillerin öldürülmesi derhal durdurulmalı. Çok fazla insan öldü. Gazze’nin yok edilmesi kabul edilemez.” dedi.
İsrail: “Başbakanların yalan beyanlarını kınıyoruz”
İsrail hükümeti, Sanchez ve de Croo’nun İsrail ile Hamas arasındaki savaşa ilişkin açıklamalarının ardından Belçika ve İspanya büyükelçilerini çağıracağını duyurdu.
Tel Aviv, iki başbakanı “vatandaşlarımızı katleden ve Filistinlileri canlı kalkan olarak kullanan Hamas’ın işlediği insanlığa karşı suçların tüm sorumluluğunu üstlenmemekle” eleştirdi.
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, olayı “şiddetle kınamak” için iki ülkenin büyükelçilerinin çağrılmasını emretti.
“İspanya ve Belçika başbakanlarının terörü destekledikleri yönündeki asılsız iddialarını kınıyoruz” diyen Cohen, şunları ekledi: “İsrail uluslararası hukuka uygun hareket ediyor ve savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işleyen, daha da kötüsü olan bir terör suç örgütüyle mücadele ediyor.” . dedi.
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares de Tel Aviv’de şöyle yanıt verdi: “İsrail hükümetinin Sanchez ve Belçika başbakanına yönelik suçlamaları tamamen yanlış ve kabul edilemez.”
